“Yanıltıldım” diyenlere karşı takınılan tutuma ilişkin, “linç”
kavramını kullanan arkadaşlara biraz daha dikkatli olmalarını, bu kavramın gerçek
anlamı üzerinde biraz düşünmelerini öneririm.
“Savaşta, isyanda, direnişte, vb., ne yaptı?” son derecede meşru bir sorudur. Bu
sorunun cevabı “düşman saflarında, karşı
tarafta bize ‘kurşun’ (gerçek ya da simgesel) sıkıyordu” ise bu durumun bir sonucu olmak durumundadır.,
Dün siyasal İslam,
AKP önderliğinde yükselir, hegemonyasını inşa ederken, bugün “yanıltıldım”, “aldatıldım”
(edilgenliğe dikkat) diye yakınanlar bu sürece destek vermekle kalmadılar. Direnenleri
şiddetle eleştirdiler hatta sosyalist harekete, hareketin geleneğine, bu
geleneğin yapıcı isimlerine, ulusalcı, ulusalcı sosyalist (Nazi), darbeci
kavramlarına bindirilmiş türlü hakaretlerle “simgesel şiddet” uyguladılar, susturmaya
çalıştılar, bunu yaparken en gerici yazarlarla panel paylaşmaktan, TV
programlarında boy göstermekten kaçınmadılar. İçlerinde sahte delil üretmeye yardım eden, bu
delilleri yayanlar bile oldu.
Son derecede önemli
bir nokta daha var: Bu tiplerin bir kısmı geçmişte sosyalist hareket içinde yer
almışlar, eleştirel düşüncenin gelişmesine katkı yapmışlardı.
Şimdi hiç bir
açıklama yapmadan “bizi yanılttılar” diyorlar. Bu kadar bilgi ve birikimle nasıl yanıldılar, neden yanıldılar? Hadi
yanıldılar, peki sosyalist harekete neden o şiddetle saldırdılar?
Bu sorular
cevapsız kaldığı sürece, “Aslında yanılmadılar, ancak siyasal İslam ve AKP’nin
bunlara, fantezi fikirlerinin desteğine gereksinimi
kalmadı, yararlılıkları bitti, bir safra gibi atıldılar. Aslında onlarda
değişen bir şey yok!” düşüncesi, ihanete uğramışlık duygusu geçerli olmaya
devam edecek. Bunların “linç” (yasa dışı sürü saldırısı) pratiğiyla bir ilgisi
yok...