1 Mayıs 2013’te yaşananlar üzerine yazarken bunlar “sıradan
bir engelleme değildi; daha genel bir bağlama oturtarak çözümlenmeleri
gerekiyor” demiş daha önceki bir yazıma göndermeyle devam etmiştim: “Siyasal
İslam”ın “pasif devrim” süreci, önündeki engelleri aşmakta giderek
zorlanıyor, AKP’nin sürece sunduğu liderlik (hegemonya) sarsılıyor. AKP, rızaya
dayanarak yönetme olanakları daraldıkça, ilerleyebilmek için şiddete
daha çok başvuruyor. Böylece “totaliter, şiddetin giderek daha
açık biçimlerde keyfi olarak uygulanabildiği bir rejim şekilleniyor.”
(E.Y, Sol, 9/02/13).
Gerçekten de 1 Mayıs Taksim olayları bu şiddetin geniş
çaplı olarak devreye girmeye başladığını gösteriyordu. “Gezi Parkı” direnişine
yönelik saldırılar karşısında eylem gerileek yerine yaygınlaştı ve büyüdü, Erdoğan’un
çok önem verdiği uluslararası desteği de ortadan kaldırdı.
Direnişle birlikte, “sokakta” şiddete yenilmek yerine,
gücü alaya alan bir söylemin hızla genelleşmesi, AKP’nin egemen blokun
birliğini ve iktidarını korumak açısından elindeki son silahı da kaybetmeye
başladığını düşündürüyor. Yabancı gözlemler, şimdi AKP içindeki kırılmaları giderek
daha çok konuşmaya başlıyorlar.
Başbakan Erdoğan’ın göstericilere yönelik tehditleri AKP
hükümetinin opsiyonlarını hızla kaybetmekte ve kendini “köşeye” sıkıştırmaya başladığını
düşündürüyor. Erdoğan’ın karşısında, onun baktığı yerden Gordium düğümüne benzeyen bir toplumsa konjonktür var.
Erdoğan’ın siyaset anlayışı, öz güveni, güç kullanma
tarzı bu düğüme çözmesini engeller. Ancak, Erdoğan’ın Büyük İskender’e
özenerek, düğümü bir “kılıç darbesiyle” keserek ortadan kaldırmaya kalkması da
bütünüyle olasılık dışı değil. O durumda gündeme bir başka soru geliyor: Erdoğan
kılıcı nereden bulacak? Polisin kılıç olarak yeterince kesin olmadığı görüldü.
Orduyu devreye sokmanın başka sorunları, riskleri var. Geriye ne kalıyor?
Bu noktada, tümdengelimli
usavurmanın efsanevi temsilcisi Sherlock
Holmes’un “tüm olasılıkları
elediğimizde, geride kalan ne kadar beklenmedik bir şey olursa olsun gerçek
olabilir” sözünü anımsayarak geriye polisin
silah kullanmaya, AKP’nin eli sopalı sivil taraftarları devreye sokmaya
kalkması kalıyor. Dilerim, Holmes’un mantığı yanlış çıkar, Erdoğan’da Büyük
İskender’e özenmez.
No comments:
Post a Comment